10 Aralık 2014 Çarşamba

DAĞLAR ÜLKESİ DAĞISTAN SORUNU


DAĞLAR ÜLKESİ DAĞISTAN ÇATIŞMASI


SÜMERYA ALPAN
Çankırı Karatekin Üniversitesi
 Uluslararası İlişkiler Bölümü 
Lisans Öğrencisi

GİRİŞ
            Çatışma günlük hayatta olabileceği gibi devletler arasında, etnik gruplarda, örgütler arasında, uluslararası arenada, aktörler arasında olabilmektedir. Çatışma Dünya sisteminde, uluslararası arenada kaçınılmazdır. Çatışma çözümü şiddetin azaltılması, savaşların çıkmaması için gereklidir. Bu yazı da etnik gruplar arasındaki çatışma ve diğer ülkelerin çatışması/savaşların başka devletlere nasıl yansıdığı (Çeçen Savaşları'nın Dağıstan'ı etkilemesi) ve bir ülkenin kendi demografik, ekonomik ve iç sorunlarının çatışmaya dönüşmesi ele alınacaktır. Bütün bu çatışmaya yol açacak konuların neredeyse hepsi Kuzey Kafkasya ülkesi ve eski Sovyet ülkesi olan ve 1991'de Sovyetlerin dağılmasından sonra Cumhuriyet olan Dağıstan Cumhuriyeti'ndedir.
            Çatışma Çözümü İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra barış çözümlemeleri için önemli  bir yere sahip olmuştur.
            Bu çalışmanın yazılma amacı Dağıstan'da bireysel/psikolojik ve uluslararası düzeyde çatışmaya yol açacak sorun mevcuttur. Bu sorunda Dağıstan'da yaşayan etnik gruplar arasında meydana gelen dini, ideolojik, rüşvet, ekonomi, sınır, doğal kaynakların kullanımı gibi sorunlar olmuştur.
            İlk olarak çatışmanın tanımına ve çatışma çözümü teorilerine, çatışma tarafları olan Dağıstan ve Dağıstan için sorun teşkil eden etnik grupların tarihine ve Dağıstan içerisindeki yerine, daha sonra da çatışmaya neden olan sorunlara değinilecektir. Son olarak da sonuç kısmında Dağıstan Çatışması için çözüm mümkün mü? yoksa sorun hiç bir zaman çözülemez mi? konusu ele alınacaktır.


ÇATIŞMA ÇÖZÜMÜ VE ÇATIŞMA ÇÖZÜMÜ TEORİLERİ
            Çatışma; iki veya daha fazla tarafın arasında herhangi bir zıtlık veya direniş içeren etkileşime ya da birey, grup veya örgüt gibi sosyal varlıklar içinde veya bu varlıklar arasında anlaşmazlık, uyuşmazlık ve uyumsuzluk içeren etkileşimsel bir süreçtir.[1]
            Çatışma analizi ve çözümünde en önemli teori insan ihtiyaçları teorisidir. Bu teori Maslow'un insan ihtiyaçları teorisinden yola çıkarak Avustralyalı diplomat ve bilim adamı John Burton tarafından ortaya atılmıştır. Soğuk Savaş sonrası dönemde çatışma analizi ve çözümü disiplini uluslararası ilişkiler bilim dalı içinde kendine daha fazla yer bulmuştur. Bu dönemde kullanılan kavramlar etnik milliyetçilik, dini istismar, çevresel sorunlar, kaynak kıtlığı, önleyici diplomasi, barış gücü, insancıl müdahale ve küçük-devlet çatışması olmuştur.[2]
            İnsan ihtiyaçları teorisi ise; çatışma analizi ve çatışma çözümü disiplinin temel teorilerinden birisidir. Bu teorinin en önemli özelliği, uluslararası çatışmaları bireysel seviyede analiz etmesidir.[3]
            Temel ihtiyaçlar tatmin edilmediğinde ve engellenmesi durumunda bir çok çatışmaya neden olabilmektedir. Dağıstan çatışmasında da bir çok Kafkasya çatışmasında olduğu gibi kimlik ihtiyacı çatışmaya neden olmuştur. Kısaca; insanların ihtiyaçlarının tatmin edilememesi ve engellenmesi özellikle etnik gruplar arasında çatışmaya neden olmaktadır.
            Özellikle 1990'lı yıllar Kafkasya'da çatışma yılları demektir. Bunun en önemli sebebi ise; uluslararası sistemin iki kutuplu sistemden tek kutuplu sisteme kaymasıdır.Bir etnik grubun mutlaka ihtiyaçlarının bazıları tatmin edilememiştir, bu da çatışmaya neden olmuştur. En önemli örneği ise Dağıstan denilebilir.



DAĞISTAN'DAKİ ETNİK GRUPLAR

DAĞISTAN
            Rusya'nın Kafkaslara yönelik sömürgecilik politikası yerli halkın başkaldırısına neden olmuştur. Kafkas Müslümanları uzun müddet Çarlık yönetimine karşı mücadele etmiş, silahlı ayaklanmalar Dağıstan, Çeçenistan, Azerbaycan ve Gürcistan'a yayılmıştır.[4] 1859 yılında Dağıstan Rusya İmparatorluğunun sınırları içinde bir vilayet olarak tesis edilmiştir. 1877'de Rus-Türk Savaşı çıktığı anda Çeçenistan ve Dağıstan'da büyük bir ayaklanma başlamıştır.[5]
            1917 yılında Rusya İmparatorluğu'nun dağıldığı sırada Kafkas halklarının özgürlük savaşı yeniden alevlenmiştir. 1917 yılında Dağıstan önce Kuzey Kafkasya Dağlıları İttifakı'na, sonra 1918 yılında Dağlı Cumhuriyeti'ne dahil olmuştur. 13 Kasım 1920'de "Dağıstan Halklarının Olağanüstü Kurultayı'nda Dağıstan'ın özerkliği ilan edilmiştir.[6] Rusya'ya bağlı diğer özerk cumhuriyetler gibi Dağıstan'da "cumhuriyet" statüsüne yükselmiş[7] ve Rusya Federasyonu'na bağlı, özerk bir cumhuriyet olan Dağıstan; 20 Ocak 1921'de SSCB'te bağlı olarak Dağıstan Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti adıyla kurulmuş ve Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra,[8] Rusya Federasyonu içinde
Dağıstan Cumhuriyeti adını aldı.
            Dağıstan, Büyük Kafkas Dağları'nın kuzey yamacının en doğu ucundan 50.278 km² bir alanı kaplar.[9] Doğusunda Hazar Denizi, kuzeyinde Kalmuk Özerk Cumhuriyeti, batı ve kuzeybatısında Çeçenistan ve Kuzey Kafkasya, güneybatısında Gürcistan ve güneyinde de Azerbaycan yer alır.[10] Nüfusu; 1 milyon 802 bin 188. Fakat nüfusunun çeşitli ırklardan oluşmaktadır. Bunlar:  %27'si Avarlar, %16'sı Darginler, %13'ü Kumuklar, %11'i Lezgiler, %9'u  Ruslar, %5'i  Laklar, %4'ü Tabasaranlar, %4'ü Azeriler, %3'ü Çeçenler, %6'sı diğerleridir.[11]
            Zengin bir mimari, tarihi ve kültürel bir yapıya sahiptir. Dağıstan için "Dağlar Ülkesi" denilmektedir. Bunun sebebi ise Kafkasya'nın dağlarının kıyısında bulunmasıdır.
            Dağıstan'da bir çok etnik grup vardır. Bu etkin gruplar nedeniyle Dağıstan'da çatışmalar çıkmıştır. Her etnik grup ülkeyi sahiplenmeye çalıştığı için çatışmalar yaşanmaktadır. Dağıstan'da yaşayan başlıca etnik gruplar; Kumuklar, Azerbaycanlılar, Lezgiler, Çeçenler, Nogaylılardır.


KUMUKLAR
            Kumuk,Kuzey Kafkasya`da bir Kıpçak lehçesinde Türkçe konuşan topluluktur.[12] Kumuklar Kuzey Kafkasya'da en kalabalık Türk boyudur. 1920 yılında Kumuk'un ( daha sonra adı Hasavyurt olmuştur), Dağıstan Cumhuriyeti'ne katılmasıyla Kumuklar aynı idari yapı içinde yer almışlardır. Sovyet Birliği'nin dağılma sürecine girmesiyle Kumuklar da kendi hakları uğruna mücadeleye başlamışlardır. 1980-1990'lı yıllarda Kumuk Halk Hareketi Tenglik (Eşitlik), Kumukların daha önce yaşadıkları topraklarla ilgili haklarının iadesi konusunu gündeme getirmiştir. Kumuk bölgesinin Dağıstan'dan ayrılması Tenglik'in hedeflerinden birisidir. Kumuk Türkleri dil, tarih ve kültürlerinin yaşaması için büyük mücadele vermektedir.[13] Uzun yıllar boyunca adaletsiz toprak reformları uygulanmıştır. Bu reformlarla Kumukların demografik yapısı tahrip edilmiştir.
            Kumuklarla ilgili bir çok tez ortaya atılmıştır, bu tezlerde Türk kimliği reddedilmeye çalışılmıştır. Kumukların bu çalışmaları ve bu görüşleri Dağıstan içerisinde kargaşaya, ülke içerisinde kaosa, çatışmaya neden olmuştur.


LEZGİLER
            Lezgiler, Dağıstan`ın güneyinde ve Azerbaycan`ın kuzeyinde yaşayan Kafkas halkıdır. Fakat çoğunluğu Dağıstan'ın güneyinde yaşamaktadır. Konuştukları dil ise Lezgicedir. 1989'da SSCB Cumhuriyetlerinin dağılarak Azerbaycan Cumhuriyetinin kurulmasıyla Dağıstan Cumhuriyeti, Rusya Federasyonu'na bağlı olduğu için  Lezgi halkı, ikiye bölündü. İki cumhuriyet arasında ki sınır, aynı dili konuşan bu insanları birbirinden ayırdı ve çeşitli sorunların doğmasına yol açtı. 1990`ların başında Azerbaycan`daki Lezgi nüfusu; toprak ve bazı kültür sorunları sebebiyle, merkezi yönetime karşı başkaldırmış, bu sorun daha sonra yatışmıştır.[14] Lezgiler Dağıstan en eski yerli halkların biridir ve 1920 Kasım'da özerk Dağıstan parçası haline gelmiştir.[15]
            Lezgiler, 1965'ten beri birleşik ve otonom bir Lezgistan'ın kurulmasını istemektedirler. 1990"da Dağıstan'da yaşayan  Lezgiler "Sadval" ve 1991'de Azerbaycan'da yaşayan Lezgiler  "Samur" adlı hareketleri başlattılar. Önceleri silahlı direniş yolunu  seçmişler. Fakat yeterli halk desteğini sağlayamadılar ve Çeçenistan örneği göz önünde tutarak tutularak 2000'li yılların başından itibaren bağımsızlık isteğinden vazgeçtiler ve kültürel ve sosyal haklar üzerinde yoğunlaştılar.[16]
           

AVARLAR
            Dağıstan'da 1.000.000 Avar yaşamaktadır. [17] Dağıstan nüfusunun % 29.6`sıyla en yaygın etnik grubunu oluşturmaktadırlar. [18] Dağıstan nüfusunun bir çoğunu Avarlara ait olduğu için etnik olarak sorunlara neden olmuşlardır.


AZERBAYCANLILAR
            Azerbaycanlılar; Dağıstan'da yaşayan ve bölgenin en eski ve köklü haklarından biridir. Rus Çarlık rejiminin Kafkasları işgalinden sonra uyguladığı politikalardan biri de Azerbaycan'ın kuzey kısmındaki bu alanı ele geçirerek başka bir idari yapı içerisine sokmaktı. Fakat Dağıstan idari anlamda bu dönemde oluşturulmuş bir kavramdır.[19]
            Azerbaycanlıların bölgenin yapısı üzerinde büyük etkisi vardır. 1926'da Azerbaycan Türkleri, Dağıstan'ın yerli halkı olarak belirtilmiştir. 2002 sayımlarına göre Dağıstan'da yaşayan Azerbaycanlıların nüfusu 111,656'dır.[20]
            Dağıstan'ın güney kısmı Azerbaycan devletlerinin bir parçası olmuştur. Dolayısıyla Azerbaycan'da hala çözülmemiş sorun olan Dağlık Karabağ Çatışması'ndan Dağıstan'da etkilenmiştir.

Azerbaycan'ın Sorunlu Bölgesi Dağlık Karabağ
            Sovyetlerin dağılmasıyla Kafkaslarda bölgesel çatışmalar tekrar etkisini göstermeye başladı. Bunlardan bir tanesi de Dağlık Karabağ çatışmasıdır.  Dağlık Karabağ Azerbaycan toprakları içerisinde yer almaktadır. Fakat bu bölgede çoğunlukla Ermeniler yaşamaktadır.
            Dağlık Karabağ çatışması Azeriler ve Ermeniler arasında olan bir çatışmadır. 1992'de Sovyetler dağıldıktan sonra Dağlık Karabağ sorunu açık bir savaşa dönüştü. 1994'de Rusya'nın arabuluculuğu ile ateşkes sağlanmıştır. Ateşkes ile, Dağlık Karabağ ve çevresi Ermenilerin eline geçti. Azeri halkı bundan rahatsız oldu ve bölge savaşa doğru gitme seyrinde oldu. Sorunun çözümü için AGİT ve BM çerçevesinde diplomatik girişimlerde bulundu.Bu sorun Azerbaycan ve Ermenilerin iç ve dış politikasını etkiledi. Sadece siyasi olarak değil halk da bu durumdan etkilendi. Gerek Azerbaycan ve Ermenistan içinde yaşayan halk olsun gerekse diğer ülkelerde yaşayan Azeri ve Emeni halk da etkilendi. Bundan Dağıstan'da etnik azınlık olan Azeri halkı da Dağıstan'da tepkisini gösterdi.


NOGAYLAR
            20.yüzyılın başlarından itibaren Rus toplumunda baş gösteren siyasal ve sosyal olaylar Nogayları da etkilemiştir. Kafkaslarda ki diğer halklar gibi Nogaylar bölgedeki ulusal örgütlenmeler içinde yer almışlardır. Bölgede Sovyet hakimi olduktan sonra Kuzey Kafkasya'daki birkaç özerk yapı ( Dağıstan, Çeçenistan) ortaya çıkmıştır. Nogaylar 16 Kasım 1922'de bir kararname ile parçalanmış duruma düşürülmüştür. Nogayların bir kısmı Dağıstan Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti sınırları içinde kalmışlardır.[21]
            Sovyetler Birliği dağılma sürecine girdiğinde Nogaylarda uluslarını kurtarma peşine düşmüşlerdir. Ayrıca kendilerine karşı uygulanan parçalanma politikasının sonuçlarını ortadan kaldırma talebinin dile getirmişlerdir. Dağıstan ve Çeçenistan'ın egemenlikleri ilan edildikten sonra Nogayların federe birim oluşturma düşünceleri ertelenmiştir. [22]
            Günümüzde Nogayların toprak ve temsil sorunları halen devam etmekte ve ulusal, kültürel talepleri gerçekleşmemektedir.



ÇEÇENLER
            Çeçenler Kafkasya’nın kuzeydoğusunda, Sunja ve Argun ırmakları civarında yaşamakta olan yerli Kafkasya halkıdır. Rusya Federasyonu’na bağlı bulunan Çeçenistan’ın yerli halkına Çeçenler denilmektedir.Ülke de 1994-1996 yıllaır arasında savaşlar meydana gelmiş ve büyük yıkımlara sebep olmuştur. Bu savaşlardan diğer ülkelerde etkilenmiş ve onların iç sorunlarına sebep olmuştur.  Çeçen nüfusunun önemli bir kısmı Rusya Federasyonu’nun başka bölgelerinde bilhassa Dağıstan ve Moskova’da yaşamaktadır. Dağıstan'da yaşayan kısım ülkede etnik azınlığa ve kaosa doğru gitmiştir. Ayrıca Çeçen savaşları Dağıstan'ı büyük bir şekilde etkilemiştir.

Çeçen Savaşları
            Savaşların  bölgesi Çeçenya, Dağıstan, İnguşyadır. Çeçen komutan Şamil Basayev ile Ürdün asıllı yardımcısı Hattab'ın Dağıstan'da başlattıkları bağımsızlık mücadelesinin, 1994-1996'daki gibi bir Çeçen-Rus savaşına dönüşmesinden sonra Kafkasya yeniden ateş çemberi içerisine girmekte. Çeçen yerleşim birimlerinin Rus uçak ve tanklarının hedefi olması yüzünden yüzlerce masum insan ölürken binlercesi de yaşadıkları bölgeden girmek zorunda kalmış. 100 bin Dağıstan ve Çeçenin yerlerini terk etmek zorunda kalmışlardır.[23]  Birinci Çeçen Savaşı, diğer adıyla Çeçenistan Savaşı, Rusya Federasyonu ile İçkerya Çeçen Cumhuriyeti arasındaki, Aralık 1994'ten Ağustos 1996'ya kadar süren savaştır.[24]
            I. Çeçen-Rus Savaşı, ;1994 yılının Aralık ayında Rus askerlerinin Çeçenistan topraklarını işgal etmesiyle başlamış   30 Ağustos 1996’da iki taraf arasında imzalanan Hasavyurt Anlaşması’yla sona ermiştir.[25] Anlaşmada Çeçenistan'ın bağımsızlığına dair bir ibare yoktur. 12 Mayıs 1997’de tekrar barış anlaşması imzalandı.  Rusya Ekim 1999’da, 12 Mayıs 1997’de imzalanan barış anlaşmasını ihlal ederek Çeçenistan’a yeniden saldırdı.[26]


DAĞISTAN SORUNU
                    
            Kafkasya Dünya'nın en karmaşık bölgesi denilebilecek bir coğrafyadır. Bölgede dil sayısı, inanılan dinler, etnik yapı oldukça fazladır. Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla Kuzey Kafkasya'daki birçok halk parçalanmış, kendi soydaşlarından ayrılmış ve uzaklaşmışlardır. Bunun en belirgin örneği ise Dağıstan'dır. Oysa ki Sovyetler dağılana kadar Dağıstan halkları birlik beraberlik içinde yaşamalarına rağmen Sovyetlerin dağılmasıyla etnik çatışmalar meydana gelmiştir.
            Dağıstan'daki çatışma bireysel/psikolojik ve uluslararası düzeydedir. Bireysel/psikolojik düzeyde: Bireylerarası çatışmalar incelenmektedir. Uluslararası düzeyde ise, uluslararası aktörlerin yer aldığı çatışmalar incelenir. Dağıstan örneğinde ise, Dağıstan'da yaşayan etnik grupların çatışması ve Kafkasya Bölgesi'nin enerji kaynakları için uluslararası düzeye dönüşebilecek bir çatışma mevcuttur.
            Dağıstan'daki bu etnik çatışma, etnik kimliklerin mağduriyet psikolojisini şiddetlendirmiştir.[27] Sovyetlerin dağılmasından sonra diğer milliyetlerde olduğu gibi Dağıstan'da da milliyetçilik duygusu en üst seviyeye çıkmıştır. Dağıstan toplulukları, farklı dil, ve kültür etrafında bütünleşme çalışmaları ve milliyetçilik duygularıyla kendi benliklerini sahiplenmeye çalışmaktadırlar. Bu da Dağıstan'da milliyetçilik hareketleri zaman ilerledikçe etnik çatışmalar için kaçınılmaz olmuştur. Bu milliyetçi hareketlerin bir kısmı Rusya'dan ayrı bir Dağıstan istemekte, bir kısmı ise, bağımsız bir etnik grup için mücadele vermektedir. Milliyetçi hareketlere örnek vermek gerekirse; Avarların İmam Şamil Cephesi, Darginlerin Tsadiş Hareketi, Kumukların Tenglik Hareketi, Lezginlerin Sadval Hareketi, Lakların Tsubar Hareketi, Nogayların Birlik Hareketi, Rusların Rus Topluluğu Cemiyeti.[28]
            Birkaç etnik grubun olduğu bir ülkede bile çatışma olurken, Dağıstan'da otuzdan fazla etnik grup vardır. Bunun için çatışma kaçınılmaz olmaktadır. Bu etnik grupların birkaçı; Avarlar, Darginler, Kumuklar, Lezgiler, Ruslar, Laklar, Tabasaranlar, Azeriler, Çeçenler...[29] Dağıstan'daki etnik grupların en önemlisi Lezginler ve Azeriler arasında yaşanmaktadır.[30] Bunun sebepleri ise; Lezginlerin Azerbaycan ve Dağıstan'da yaşamaları ve Azerbaycan-Dağıstan sınırına yakın Derbent Şehri'nin yerli halkının Azeriler ve Terkemeler olmasıdır. 1990'ların başından beri ve orada yönetimde söz sahibi olmuşlardır. Azerilerde bundan rahatsızlık duymuşlardır. Bu da Azeriler ve Lezginler arasında neredeyse savaşa yol açacaktır. 
            Dağıstan dağlık bir ülke olduğu için ekilebilir alanların azlığı ve etnik grupların fazla olmasından  dolayı toprakların paylaşılması etnik hareketlenmeyi kışkırtmakta ve etnik grupların siyasi özerklik talep etmelerine sebep olmaktadır.
            Dağıstan'ın güneyindeki dağlık bölgede yaşayan halkların Sovyet döneminde ekonomik ve sosyal sebeplerle Dağıstan'ın kuzeyindeki verimli ovalara göç ettirilmesi ovalarda yaşayan Kumuklar'la dağlardan göç eden Avar, Dargı, Lezgiler arasında etnik problem ve çatışmaların ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Dağıstan'ın etnik farklılığından dolayı göçler yaşanmıştır. Bu göçlerle toprakların gruplar arasında düzensiz dağılımı sonucunda etnik problemlere neden olmuştur.[31]
            Azerbaycan'ın kuzeyinde Kafkasya ve Dağıstan'ın sınır olan bölgesinde de önemli oranda Dağıstanlı yaşamaktadır. Sovyet döneminde Azerbaycan ile Dağıstan arasında çizilen sınır Dağıstanlı etnik grupların Azerbaycan Cumhuriyeti sınırları içinde kalmalarına yol açmıştır.[32]
            Lezgiler Dağıstan'da fazla bir nüfus oranına sahiptir. Ayrıca Dağıstan-Azerbaycan sınırında Azerbaycan topraklarında da fazla nüfus oranı vardır. İki ayrı Cumhuriyette yaşayan Lezgiler kendi aralarında örgütlenmeye başlamışlardır. Kendi geleneklerini, dinlerini, örflerini, adetlerini, dillerini korumaya çalışmaktadırlar. Bunların amacı Dağıstan ve Azerbaycan topraklarında yaşayan Lezgileri birleştirerek Büyük Lezgi devletini kurmaktır. [33] Daüıstan'da Ruslar etnik ve siyasi açıdan zayıf olduklar bir ülkedir. Dağıstan'da Rus nüfusu azalmaya başlamıştır.
            Dağıstan'daki çatışmalar başka bir örnek de; çatışmanın kaçınılmaz olduğu enerji sorunudur. Etnik gruplar arasında enerji kaynaklarının ve gücün dağılımı ve kullanılması rekabete ve uyuşmazlığa yol açmaktadır. Dağıstan; Orta Asya ve Hazar'a uzanan hattın üzerindedir. Rusya'nın Avrasya Birlikleri düşüncesi için önemli bir noktadadır. Rusya, Azerbaycan ve Çeçenistan petrolleri konusunda sıkıntı yaşamıştır. Bunun için Rusya Dağıstan petrol yataklarıyla yakından ilgilenmektedir. Orta Asya hakimiyetini ele geçirmeye çalışan ABD ve NATO ülkelerinin odak noktası olmuştur. Dağıstan enerji yataklarından ziyade geçit hatlarıyla önemlidir.
            Dağıstan dağlık bir ülke olduğu için ekilebilir alanlar kısıtlıdır. Etnik gruplar ararsında bu da sorunlara yol açmıştır. Toprak açısından sorunu Nogay halkı ve Kumuk halkı arasında yaşanmıştır. Ekilebilir alanları kendilerine verilmesi konusunda çatışma yaşamışlardır.
            Toprak sorunun başka bir örneği ise; 1991'de Leninaul köyünde Çeçenler ve Avarlar arasında toprak sorunları meydana gelmiştir.[34]
            Dağlık Karabağ çatışmasında da Rus-Azeri ilişkileri kriz boyutuna ulaştığında Lezgiler'i ayıran sınır sebebi ile Lezgiler ile Azeriler arasında silahlı çatışmalar görülmüştür. Birinci Çeçen Savaşı sırasında Aralık 1994'te sınır tamamen kapatılmıştır. 1996'da imzalanan Hasavyurt Anlaşması'nın Çeçen çatışmasını sonlandırması  Rusya Hükümeti'nin sınırları açması ile sonuçlanmıştır.[35]  Çeçen Savaşları 1994'de Dağıstan'a, Derbent'e sıçramıştır.
            Dağıstan'daki çatışmanın başka bir nedeni ise; Çeçenistan'daki savaşın bu bölgeye yayılmasına yönelik çatışan tarafların ortaya koydukları tutumdur. Bazı Dağıstanlı gençler dinsel temellere dayanarak Ruslara karşı Çeçenistan'ın yanında yer alması dolayısıyla Dağıstan Çeçen Savaşlarından etkilenmiştir. İkinci Çeçen Savaşı'nda da Dağıstan Çeçen mültecilerinin kendi topraklarına girmesine izin vermemiştir. Bu da açıkça gösteriyor ki Dağıstan Çeçen Savaşlarında gizli bir şekilde yer almış ve Dağıstan'ı yakından etkilemiştir.
            Kuzey Kafkasya'nın doğal olarak Dağıstan'ın bir diğer sorunu da dine dayalı ayrımcılık ve şiddet sorunudur. Dini yaşam insanların günlük sosyal yaşamlarının şekillenmesinde etkin bir faktördür. Rüşvet ve yolsuzluk sorunları da ülkeyi sarmış durumda ve neredeyse hiç bir işlem rüşvet olmadan yapılmamaktadır. Ayrıca ülkede terör ve organize suç örgütleri büyük bir sorun haline dönüşmüştür. Bu da ekonomiyi zayıflatmıştır.
            1990'ların ortalarından itibaren Dağıstan'da terör ve saldırı eylemleri yönetime meydan okumaktadır. Dağıstan, Rusya'da terör eylemlerinin sen sık meydana geldiği bölgedir.[36]


SONUÇ
            Dağıstan'daki belli sorunlarda; toprak, etnik ve dinsel ayrımcılık, terör, yolsuzluk, kalkınma, enerji kaynakları, etnik gruplar arasında milliyetçilik duygusu, ekili olanın azlığından dolayı kaynak ihtiyacı, güç mücadelesidir. Bütün bu sorunlar birbiriyle etkileşim halindedir ve birbirlerinden olumsuz etkilenmektedir. Bu sorunlar için çözüm önerileri; Dağıstan'da çatışma önleme stratejileri uygulanmalıdır. BM Çeçenistan'daki çatışmanın Dağıstan'a yayılmaması için önleme politikaları gerçekleştirebilir. Dağıstan'daki etnik grupların istekleri yerine getirilmedikçe çatışmaya yol açabilir. Çünkü her etnik yapı kendi değerlerini sürdürmek istemektedir. Fakat Dağıstan'da çatışmayı önleme yöntemi ile kazan-kazan politikası yürütülerek çatışma engellenebilir. Kazan-kazan politikası; her iki tarafın istekleri doğrultusunda hareket etmek ve ilişkilerin işbirliği içerisinde yürütülmesidir. Dağıstan enerji konusunda da hem kaynak hem de geçit yolu için önemli konumdadır. Enerji güç demektir ve etnik gruplar enerji kaynaklarına yakın olmanın peşindedirler. Çünkü kendi benliklerini devam ettirme ve milliyetçi duyguları nedeniyle. ayrıca Dağıstan'daki çok etnili yapı hem zenginlik demek hem de birçok konuda ülkeyi hassas bir konuma sürüklemektedir. Ülkedeki istihdam, sosyal ve ekonomik durum, terör, suç örgütleri ve benzeri sorunların çözümü Dağıstan'da etnik gerginliklerin azalmasını sağlayabilecektir.



                                                          KAYNAKÇA
1)      Yrd.DoçDr. Özdemir , Ayşe, Çatışma Ve Stres Yönetimi-I, Anadolu Üniversitesi, Eskişehir: 2012.

2)      Yrd.Doç.Dr. Özçelik , Sezai ve Yrd.Doç.Dr. Yılmaz, Reha, Çatışma Teorileri Işığında Gürcistan ve Karabağ Çatışmalarının Çözümlenmesi.


3)      Büyükakıncı , Erhan ve Bacanlı, Eyüp, Sovyetler Birliği'nin Dağılmasından Yirmi Yıl Sonra Rusya Federasyonu, Ankara: Grafiker, 2012.

4)      Yrd.Doç.Dr. Özçelik , Sezai, Kafkasya Çatışmaları Analizler ve Çözümler , Çankırı, 2013.

5)      Erişim Tarihi: 20.11.2014, 
http://www.tarihtarih.com/?Syf=26&Syz=358724

6)      Erişim Tarihi: 20.11.2014, 
http://www.mfa.gov.tr/turkiye_nin-guney-kafkasya-ulkeleriyle-iliskileri.tr.mfa

7)      Erişim Tarihi: 21.11.2014
 http://kafkasya49.blogspot.com.tr/2012/01/dagstan-neresidir-nasl-bir-ulkedir.html 15

8)      Erişim Tarihi: 20.11.2014
 http://www.davetci.com/d_ulke/dagistan_yazi_harita.htm

9)      Erişim Tarihi: 19.11.2014, 
http://www.turkcebilgi.com/kumuk

10)   Erişim Tarihi: 19.11.2014,
http://www.turkcebilgi.com/lezgiler

11)  Erişim Tarihi: 19.11.2014, 
http://lezgiyar.blogcu.com/lezgiler-hakkinda-genel-bilgiler/9769683

12)   Erişim Tarihi: 19.11.2014,
http://www.filozof.net/Turkce/nedir-ne-demek/14790-lezgiler-kimdir-kimlerdir-tarihi-dini-kokeni-turk-mu-hakkinda-bilgi.html?start=1

13)  Erişim Tarihi: 19.11.2014,
http://tarihturklerdebaslar.wordpress.com/2011/11/13/avarlar/

14)  Erişim Tarihi: 19.11.2014,
http://www.turkcebilgi.com/kafkasya_avarlar%C4%B1

15)   Erişim Tarihi: 21.11.2014,
http://dergi.altinoluk.com/index.php?sayfa=yillar&MakaleNo=d165s011m1

16)  Erişim Tarihi: 21.11.2014, http://tr.wikipedia.org/wiki/Birinci_%C3%87e%C3%A7en_Sava%C5%9F%C4%B1

17)  Erişim Tarihi: 21.11.2014,
http://www.anlayis.net/makaleGoster.aspx?dergiid=4&makaleid=2969

18)   Erişim Tarihi: 21.11.2014, 
http://tarihturklerdebaslar.wordpress.com/2011/12/27/kafkas-halklari-ve-kafkasya/

19)   Erişim Tarihi: 21.11.2014,
http://lezgiyar.blogcu.com/dagistanda-etnik-problemler/2286774


           



[1] Yrd.DoçDr.Ayşe Özdemir, Çatışma Ve Stres Yönetimi-I, Anadolu Üniversitesi( Eskişehir: 2012). s.4.
[2] Yrd.Doç.Dr.Sezai Özçelik  ve Yrd.Doç.Dr. Reha Yılmaz, Çatışma Teorileri Işığında Gürcistan ve Karabağ Çatışmalarının Çözümlenmesi,  s. 279.
[3]Özçelik ve Yılmaz, a.g.m.,  s.280-282.
[4] Erhan Büyükakıncı ve Eyüp Bacanlı, Sovyetler Birliği'nin Dağılmasından Yirmi Yıl Sonra Rusya Federasyonu (Ankara: Grafiker, 2012),  s.539.
[5] Büyükakıncı ve Bacankı, a.g.e.,s.540.
[6] Büyükakıncı ve Bacankı, a.g.e., 540.
[7] Büyükakıncı ve Bacankı, a.g.e., s.541.
[8]  Erişim Tarihi: 20.11.2014,
 http://www.tarihtarih.com/?Syf=26&Syz=358724
[9] Erişim Tarihi: 20.11.2014,
http://www.mfa.gov.tr/turkiye_nin-guney-kafkasya-ulkeleriyle-iliskileri.tr.mfa
[10]Erişim Tarihi: 21.11.2014
 http://kafkasya49.blogspot.com.tr/2012/01/dagstan-neresidir-nasl-bir-ulkedir.html 15           
[11]Erişim Tarihi: 20.11.2014
 http://www.davetci.com/d_ulke/dagistan_yazi_harita.htm
[12] Erişim Tarihi: 19.11.2014,
http://www.turkcebilgi.com/kumuk
[13] Büyükakıncı ve Bacankı, a.g.e., s.556
[14] Erişim Tarihi: 19.11.2014,
 http://www.turkcebilgi.com/lezgiler
[15] Erişim Tarihi: 19.11.2014,
http://lezgiyar.blogcu.com/lezgiler-hakkinda-genel-bilgiler/9769683
[16] Erişim Tarihi: 19.11.2014,
http://www.filozof.net/Turkce/nedir-ne-demek/14790-lezgiler-kimdir-kimlerdir-tarihi-dini-kokeni-turk-mu-hakkinda-bilgi.html?start=1
[17] Erişim Tarihi: 19.11.2014,
 http://tarihturklerdebaslar.wordpress.com/2011/11/13/avarlar/
[18] Erişim Tarihi: 19.11.2014,
 http://www.turkcebilgi.com/kafkasya_avarlar%C4%B1
[19] Büyükakıncı ve Bacankı, a.g.e., s.556-557.
[20] Büyükakıncı ve Bacankı, a.g.e., s.558.
[21] Büyükakıncı ve Bacankı, a.g.e., s.560-562.
[22] Büyükakıncı ve Bacankı, a.g.e., s.562.
[23] Erişim Tarihi: 21.11.2014,
http://dergi.altinoluk.com/index.php?sayfa=yillar&MakaleNo=d165s011m1
[24] Erişim Tarihi: 21.11.2014,
http://tr.wikipedia.org/wiki/Birinci_%C3%87e%C3%A7en_Sava%C5%9F%C4%B1
[25] Erişim Tarihi: 21.11.2014,
http://www.anlayis.net/makaleGoster.aspx?dergiid=4&makaleid=2969
[26] Erişim Tarihi: 21.11.2014,
http://dergi.altinoluk.com/index.php?sayfa=yillar&MakaleNo=d165s011m1
[27] Büyükakıncı ve Bacankı, a.g.e., s.569
[28] Erişim Tarihi: 21.11.2014, 
http://www.tarihtarih.com/?Syf=26&Syz=358724
[29] Erişim Tarihi: 21.11.2014,
 http://tarihturklerdebaslar.wordpress.com/2011/12/27/kafkas-halklari-ve-kafkasya/
[30] Erişim Tarihi: 21.11.2014,    http://www.tarihtarih.com/?Syf=26&Syz=358724
[31] Erişim Tarihi: 21.11.2014,
http://lezgiyar.blogcu.com/dagistanda-etnik-problemler/2286774
[32] Erişim Tarihi: 21.11.2014,
http://lezgiyar.blogcu.com/dagistanda-etnik-problemler/2286774
[33] Erişim Tarihi: 21.11.2014,
http://lezgiyar.blogcu.com/dagistanda-etnik-problemler/2286774

[34] Büyükakıncı ve Bacankı, a.g.e., s.571.
[35] Yrd.Doç.Dr.Sezai Özçelik, Kafkasya Çatışmaları Analizler ve Çözümler ( Çankırı, 2013),  s.65.
[36] Büyükakıncı ve Bacankı, a.g.e., s.588-589.